Çok kıymetli okurlarım, gün geçmiyor ki yüce devletimizde yeni bir gündem maddesi ortaya çıkmış olmasın, sözüm ona saygı değer emekçilerimizin bir kez daha hakları çatır çutur yeniyor, ve bu bağlamda her hangi bir gerek siyası bir partinin gerek meslek odalarının, gerekse tüm iş sendikalarının umurunda olmuyor.
Yani demek istediğim, dünyanın neresine gidersek gidelim, emek emektir, yani emek emekçik değildir, küçümsenemez ve hakkı da yenemez.
Gerek depremde olsun gerekse sel ve taşkınlarda olsun, hep sahaya sürülen bu vatansever evlatlar, gerisin geri evlerine elleri ve cepleri boş dönmüşlerdir.
Şimdi gel gelelim 696 KARAR HÜKMÜNDEKİ KARARNAMENİN, sanki bir yerlere, bir zümreye ısmarlama usulü şekilde hazırlanmış, taşerondan kadroya geçen vatansever yurttaşlar, kırıntı adı verilen bir maaş artırımıyla yüz yüze kalmıştır aldıkları ücret 10-12 bin bandında gülünç bir maaş olmuştur.
Çalışan çalışandır, hatta bana göre en çok ezilen kesim ise şu taşerondan kadroya geçen yurttaşlarımızdır.
Zaten taşerondan kadroya geçişleri dahi zorluklarla gerçekleşmiş, onların analarının sütü gibi helal olan hak edilmiş gerek ve ücretlendirmeleri beklentileri hem geç karşılamış hem de deve de kulak misali, bir ücretlendirmeye maruz kalınmıştır.
Bu gün ki konumuz sadece bu zaten bu konu 100binler denecek kadar taşeronları ilgilendiriyor, bu da bize olayın ne derece büyük olduğunu hatırlatıyor.
Zaten bu konuyla alakalı fikir ve düşüncelerine ihtiyaç duyduğumuz, sayın' Yeniden Refah Partisi Şanlıurfa İl Teşkilat Başkan Yardımcısı/ il yönetim kurulu üyesi Selim Açar'a buradan teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz. Bizleri kırmayıp davetimize icabet edip röportaj gerçekleştirerek konuyla alakalı fikirleri ve isteklerini bizlere beyan etmiştir. Bir yönetici düşünün ki kendisinden çok haksızlıklara uğramışlara yardım ediyor onların sesi oluyor, fakirin fukaranın, emekçinin yoldaşı oluyor ve olmaya da devam ediyor.
SELİM ACAR, YENİDEN REFAH PARTİSİ ŞANLIURFA İL TEŞKİLATI BAŞKAN YARDIMCISI/ İL YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Kendisi bu konuyla alakalı düşüncelerini dile getirmiş, ve kaba tabirle böyle bir haksızlığın kabul edilemeyeceği hususunda fikirlerini beyan etmişlerdir,
Tam olarak taşerondan kadroluya geçen emekçilerinde yine aynı kanun ile kadroya alınan diğer kurum çalışanlarının almış olduğu 18bin-20bin bandındaki maaşı kendilerinin de haklı olarak almalarını yüksek bir sesle talep etmişlerdir.
Düşünsenize aynı kanun başkalarını zengin ederken, başkalarını fakirleştiriyor, evvela bir konun kanun sayılabilmesi için, muhataplarına eşit hak ve yarar sağlamalıdır, bir hukukçu olarak benimde şahsen isteğim ve fikrim bu yöndedir,.
O zaman kanunlara da güven kalmaz, herkes kendine göre bir kanun çıkarma telaşına girişir, o zaman nerede kaldı hukukun üstünlüğü, nerede kaldı hukukun genel geçerliliği..
.jpeg)
0 Yorumlar
YORUM YAPARSAN SEVİNİRİM :)